Karar almayı becerdik diyelim ya o kararın arkasında durabiliyor muyuz ?
Karar alıcı kendiniz ve o karardan etkilenen sadece yine sizseniz problem yok. Her kararın bir bedeli elbet var. Ancak bu bir organizasyonun içindeyse durum biraz değişiyor.
Uzun yıllar gerek Renault Group ta gerekse sonrasındaki kariyer yolculuğumda liderlik, mentörlük ve danışmanlık süreçlerimde sıklıkla vurguladığım husus
Karar alma aşamasında fikrin özgürce söylenmesi, paylaşılması ancak karar alındıktan sonra fikrine ters, yanlış olsa da o kararı sonuna kadar uygulamak
Olmasıdır.
Bunu yapmak ve yapabilmek gerçek manada bir takım oyuncusu olmayı, yetkinleşmeyi ve ortak amaçta birleşmeyi gerektiriyor. Şimdi durun ve etrafınıza bir bakın ! Alınan kararların öncesinde korkusuzca , karar aşamasında fikrinize başvuruluyor ,önemseniyor hatta böyle bir fırsat sunuluyor mu ? Eğer buna “evet” diyorsanız şanslısınız !
Diyelim ki evet diyenlerdensiniz ! Peki alınan kararları hep birlikte uygulayabiliyor ve o kararlara sadık kalabiliyor musunuz ? Buna da “evet” diyorsanız ! Bence harika bir ortamdasınız…
Evet , evet harika bir ortam … ister esnaf dükkanı olsun ister kurumsal bir işletme fark etmez , kesinlikle harika bir ortamdasınız.
Emin olun özgürsünüz ve bir takım olarak her şeyi başarabilecek güce sahipsiniz.
Hayır diyenler mi !
Onlar için çok üzgünüm … her şey zıtlıklarıyla bilinir. Eğer karar alma aşamasında yoksanız veya alınan kararların uygulanmadığı ( kişiye/duruma göre değiştiği ) bir ortamdaysanız harika ortamın zıttı olan bir ortamdasınız !
Bu ortamın ismi herkese göre değişiyor. Tımarhane , cehennem , çilehane …
Siz neyi istediğinize göre bu ortamın şekillendiğini unutmayın. Yani asla bulunduğunuz ortamdan şikayet etmeyin. Çünkü sizin ruhunuz ve duygularınız neyse ortam o olacaktır.
Sonuçta çalışma ortamını harika yapmak size bağlı. Sizin düşünce , duygu ve davranışlarınıza bağlı.
Takım olmuş ve harika ortamlara sahip herkese keyifli günler dilerken çile çekenlere değişim ve dönüşüm zamanı dilerim.
Comments